Doğu Türkistan Hakkında
Doğu Türkistan tarihten beri bağımsız ve toprak bütünlüğüne sahip olan bir devlettir.
Coğrafi olarak şimdiki orta asya Türk cumhuriyetlerinin doğu tarafındadır. Doğu türkistanın yer ölçüsü 1.828.418KM2 dir, yerli milletlerden Uygur, Kazak, Kırgız, Tatar, Özbek, Döngen, Salar, Şibe, Tacik, Moğul, Dagur, Rus ve Yoğur gibi 13 etnik millet olup, bunlar Doğu Türkistan’ın temel nüfusunu oluşturmaktadır. 1949 yılından başlayan 70 yıllık işgal sonucunda çok sayıdaki Çinli nüfus Doğu Türkistana iskan edilmiştir. Çin resmî kayıtlarında uygurların nüfusu 11 milyon 300 bin olarak gösterilsede, Doğu Türkistan’daki ve yurtdışındaki uygur aydınlar sadece Uygur nüfusunun 20-25 milyon civarında olduğunu söylüyorlar. Doğu Türkistan’daki çoğu halk türk ökenli milletlerdendir, bunların %95’i islam inancına sahiptir. Doğu Türkistan topraklarında önceki yüzyılın ilk yarısında yani 1933 yılında Kaşgar başkent olarak ve 1944 yılında Gulca başkent olarak sabit devlet yapısı olan, silahlı güçleri, dış diplomasisi, anayasası, kamu düzeni ve modern eğitim sistemlerine sahip, tüm halkların gerçek isteğine uyulan Doğu türkistan cumhuriyetleri kurulmuştur. Doğu türkistan 1949 yılında Çin komünist devleti tarafından yasa dışı olarak silahlı işgal edilmiştir ve günümüze kadar böyle devam etmektedir, İşgal edildikten sonra Doğu Türkistan’ın asıl halkı kendi topraklarında azınlık olarak görülüp, her türlü ırkçılık, soykırım, dinsizleştirme gibi insanlığa aykırı baskılarla yaşamaya devam etmektedir. 1949 yılında imzalan ve daha sonra yürürlüğe giren gizli anlaşma ve sözleşmelerle Doğu Türkistan toprakları 1955 yılında resmî olarak “xinjiang uygur özerk bölgesi” olarak isimlendirilmiştir ve o günden itibaren Çin komünist devleti bir dizi sadece kâğıt üstünde olan kanun ve yönetmelikleriyle ortaya koyan” kendi kararlarını kendi verme, kendi kendini idare etme ve yerli halkı temel alarak siyaset yapma hakkına sahip olacaktır” denilen yalan siyasetleriyle toprağımıza adım attığından beri sistematik olarak çok sayıda çinliyi Doğu Türkistan’a yerleştirmek, verimli topraklar, su ve diğer doğal kaynakları zorla çinlilere verme, asil sahipleri olan uygur ve başka türk etnik gruplarını fakirleştirmek ve ateistleştirmek politikaları sonucunda, çinli göçmenlere politika, ekonomi, sosyal ve eğitim konularında en yüksek imtiyazları vererek Doğu Türkistan’a yönelik işgal planlarını gerçekleştirmektedir ve yerli halkın ölüm kalımını, şerefini, gururlarını ve şanlı tarihi medeniyetini vahşilerce yok etmektedir. Şuanki uluslararası camia ve batı devletleri tarafından üstü açık hapishane olarak tasvir edilen Doğu Türkistan sadece toprak olarak değil, aynı zamanda hukuk ve bağımsızlık açısından da tamamen işgal edilmiş, modern dünyadaki kölelik düzenine çevirilmiştir. Şu an Doğu Türkistan’da yaşayan yerli halk her türlü insan hakları ihlallerine maruz kalmakta, 2016 dan buyana yasalaşan Meslek Eğitim Merkezi adındaki ceza kamplarında Amerika içişleri bakanlığının onayladığına göre, 3 milyondan fazla Doğu Türkistan halkı temel hak ve özgürlüklerinden alıkonulup, inanç özgürlüğü, milli kimliği, dili ve vicdanından vazgeçmeye zorlanmaktadır. İnsanlık ayaklar altında çiğnenen günümüz dünyasında , sesini çıkaramayan Doğu Türkistan halkının haklarını savunmak, herkesin insani görevi olduğuna inandığımız için bu derneği kurma gereği hissettik.