Çin rejiminin Doğu Türkistan’daki sistematik baskı ve asimilasyonlar ile dini, etnik, kültürel ve fiziki anlamda soykırıma varan insanlık suçları, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine gelmektedir. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, Çin rejimi Doğu Türkistan’da yaklaşık 2 milyona yakın Uygur Türkü ve diğer Türk soylu Müslüman halkı mesleki eğitim maskesi altında zorla toplama kamplarında tutmaktadır. Ancak, gerçekte toplama kampı ve hapishanelerde tutulan Türk soylu halkların toplam sayısı bu rakamın çok daha üzerindedir. Geçen haftalarda Çin rejimi 2014 – 2019 yılları arasında yıllık olarak 1.3 milyon kişiyi sözde mesleki eğitimden geçirdiğini açıklamıştır.
Ayrıca, Avustralya merkezli bir düşünce kuruluşu olan ASPI tarafından hazırlanan rapora göre, en az 800,000 Uygur Türkü Çin’deki fabrikalarda köle işçi olarak çalıştırılmaktadır. Öldürme, toplu yok etme, kısırlaştırma, zorla kürtaj, zorla evlilik, insan organlarının çalınması, yargısız infaz, zorla kaybolma, sürgün, cinsel kölelik, etnik temizlik, insan üzerinde tıbbi ve biyolojik deneyler Çin rejiminin insanlığa karşı işlemekte olduğu suçlarının bir kısmıdır.
Türkiye Cumhuriyeti, 6 Ekim 2020 tarihinde Birleşmiş Milletler (BM) 75. Genel Kurulunun Sosyal, Kültürel ve İnsani İşlerden sorumlu 3. Komite toplantısında, Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerinden duyduğu endişeyi dile getirerek, Çin’e şeffaf olma çağrısı yapmıştır. Söz konusu toplantıda verilen beyanatta, Uygur Türklerinin haklarının korunması noktasında BM’ye büyük bir görev düştüğünü vurgulamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin, Uygur Türkleriyle etnik, dini ve kültürel bağları olan bir ülke olduğu kaydedilen açıklamada, son dönemde kamuoyuna yansıyan rapor ve haberlerde, Doğu Türkistan’daki Uygur Türkleri ve diğer Türk soylu Müslüman halklara yönelik insan hakları ihlallerinin artık endişe verici boyutlara ulaştığı vurgulanmıştır.
Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin yukarıdaki açıklamalarıyla Doğu Türkistan’daki kardeşlerinin yanında olduğunu bir kez daha gösterdiği için teşekkürlerimizi bir borç biliriz ve bundan sonraki süreçlerde de bu kardeşçe ve insancıl duruşun somut adımlarla devam etmesini dileriz.
Saygılarımızla,
Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’un BM 75. Genel Kurulu III. Komitesi Toplantısında Ülkemizin Sincan Uygur Özerk Bölgesiyle İlgili Yaptığı Beyan Hakkındaki Soruya Cevabı https://t.co/PIXt5idZpm
— T.C. Dışişleri Bakanlığı (@TC_Disisleri) October 7, 2020