10 Aralık- Uluslararası İnsan Hakları Günü

10 Aralık- Uluslararası İnsan Hakları Günü
İnsan Hakları için Ayağa Kalkın, Doğu Türkistanlıların Hakları İnsan Haklarıdır
İnsan Hakları Günü her yıl, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 1948 yılında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni (İHEB) kabul ettiği gün olan 10 Aralık’ta anılmaktadır. İHEB, ırk, renk, din, cinsiyet, dil, siyasi veya diğer görüşler, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğum veya diğer statülerden bağımsız olarak tüm insanların sahip olduğu devredilemez hakları ilan eden dönüm noktası niteliğinde bir belgedir. Bu belge, 500’den fazla dile çevrilerek dünyada en çok çevirisi yapılan belgedir.
74 yıl sonra, İnsan Hakları Mekanizmalarının, insanların ırk, dini inanç, yaş veya cinsiyetlerine bakılmaksızın toplumun hayati unsurları olarak kabul edildiği yerlerde iyi işlediğine dair bir eğilim görülmektedir. Hiç şüphe yok ki Türkiye Cumhuriyeti de insan haklarının yasal koruma altına alındığı ve sosyal adaletin yaygın olarak kabul gördüğü bu yerlerden biridir.
Bununla birlikte, İnsan Haklarının birçok yerde tamamen gasp edildiği, baltalandığı ve hatta suç haline getirildiği ve milyonlarca insana geri dönüşü olmayan zararlar verdiği açık bir gerçektir. Bu tür bir bozulmanın tipik bir örneği bugün Doğu Türkistan’da yaşanmaktadır.
Doğu Türkistan, Komünist Çin tarafından 1949 yılında silahlı istila yoluyla yasadışı olarak işgal edilmiş ve ülkenin meşru adı 1955 yılında “Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi” olarak zorla değiştirilmiştir. (Xinjiang, “Yeni Sınır”, “Yeni kazanılmış bölge” anlamına gelir).
İHEB ile Doğu Türkistan’ın Çin komünist rejiminin eline geçmesi arasında simetrik bir tesadüf vardır, nitekim ilki 1948’de ilan edilmiş, ikincisi ise bir yıl sonra gerçekleşmiştir. Doğu Türkistan’ın İşgali Küresel Siyaset tarafından çok fazla dikkate alınmadı, bu nedenle Çin 73 yıl boyunca Doğu Türkistan’da tam ölçekli yıkıcı insan hakları ihlali politikaları oluşturdu ve 74 yaşındaki Uluslararası İnsan Hakları Mekanizması Doğu Türkistan’daki duruma herhangi bir yardım sağlayamadı.
Kuşkusuz, BM insan hakları sistemi dünya çapında “İnsan Hakları” endişesi uyandıran milyonlarca olayı belgeledi, ancak Doğu Türkistan’da Çin komünist rejimi tarafından işlenen devam eden insan hakları ihlalleriyle ilgili pek az rapor bulunabilirken, Doğu Türkistan’ın gerçekleri, bölge halkının acıları, Çinli yetkililerin kanlı baskıları, iyi belgelenmiş kanıtların tahkimi ve insanlık trajedileri insan hakları terazisi ölçeğinde çok ağır basacağı kesindir.
Çin, 73 yıllık işgal politikaları boyunca Doğu Türkistan’ı her türlü ihlalin, toplu katliamların, büyük ölçekli hapis cezalarının ve insanlığa karşı işlenen diğer işkence suçlarının deney alanı haline getirdi. Çin ülkemizi işgal etti, erkeklerimizi, kadınlarımızı ve çocuklarımızı öldürdü, ilahi adalet tarafından bahşedilen doğal kaynakları gasp etti ve binlerce yıldır Doğu Türkistanlılar tarafından özen ve itina ile mükemmel bir şekilde sürdürülen eko sistemlerin güzelliğini mahvetti.
2022 Uluslararası İnsan Hakları Günü, Doğu Türkistan hala İnsan Hakları belirtisini hissedebilmekten çok uzak. Aşağıdaki rakamlara bir göz atalım:
1. Bir ülkede 8 Milyondan fazla belirli etnik grubun keyfi olarak hapishane benzeri gözaltı kamplarında tutulduğu tek yer Doğu Türkistan’dır
2. Belirli bir bölge nüfusunun tamamının ateist Çin Devleti tarafından dayatılan dini zulüm politikalarına maruz kaldığı tek yer Doğu Türkistan’dır
3. Çin Devlet Politikaları tarafından uluslararası, yurtiçi, bölgelerarası seyahat yasağına tabi tutulan belirli birkaç etnik grubun bulunduğu tek yer Doğu Türkistan’dır
4. Dünya üzerinde en gelişmiş modern iletişim teknolojilerinin kullanıldığı ancak belirli birkaç etnik grubun (Uygur kazak Kırgız gibi halkın) iletişiminin yasaklandığı tek yer Doğu Türkistan’dır
5. Raporlara göre, 20binden fazla ibadet yerlerinin (camilerin) çoğunun yıkıldığı, yok edildiği veya etik olmayan iş yerlerine dönüştürüldüğü tek yer Doğu Türkistan’dır
6. Bugün yeryüzündeki zengin kaynaklara meşru sahiplerinin erişemediği tek yer Doğu Türkistan’dır. Çin nüfus sayımına göre Uygur nüfusu 13 milyon olan Doğu Türkistan’ın doğal kaynakları 1,4 Milyar Han Çinlisinin ihtiyacını karşılarken, yerel halk yoksulluk sınırının altında bırakılmaktadır.

7. Belirli birkaç etnik grubun (Uygur Kazak Kırgız gibi) kadınlarının devlet tarafından dayatılan kısırlaştırma, zorla kürtaj ve cinsel istismara maruz kaldığı tek yer Doğu Türkistan’dır.

8. Dünyada belirli birkaç etnik grubun (Uygur kazak Kırgız vs.) çocuklarının çalındığı, zorla yetim bırakıldığı ve Çin devleti tarafından dayatılan diğer çocuk istismarlarının yapıldığı tek yer Doğu Türkistan’dır.

9. Yeryüzünde binlerce yıllık kültürün yok edildiği, belirli birkaç etnik grubun (Uygur Kazak Kırgız) dilinin yasaklandığı ve zorla asimilasyonun gerçekleştiği tek yer Doğu Türkistan’dır.

10. Yerli halkın zorla başka yerlere nakledildiği, ailelerin parçalandığı, sosyo-psikolojik dengelerin zorla bozulduğu, akrabalık bağlarının zorla koparıldığı, insanlığın öldürüldüğü, onurların çiğnendiği, adını koyamadığınız her türlü zulmün zorla yaşandığı tek yer Doğu Türkistan’dır.

11. Uluslararası kanun ve kuralların gereği meşru bağımsızlık hakkına sahip olan ancak Çin komünist devletinin tamamen boyunduruğu altında bir sömürge olarak kalan tek yer Doğu Türkistan’dır.

12. Tüm halkı Çin devleti tarafından Topyekûn Soykırıma tabi tutulan yer Doğu Türkistan’dır.
Eleanor Roosevelt şöyle yazmıştır: “Her şeyden önce evrensel insan hakları nerede başlar? Küçük yerlerde, eve yakın yerlerde — o kadar yakın ve o kadar küçük ki dünyanın hiçbir haritasında görülemezler. […] Bu haklar orada bir anlam ifade etmedikçe, hiçbir yerde pek bir anlam ifade etmezler. Evimizin yakınında bu hakları korumak için ortak vatandaş eylemi olmadan, daha geniş bir dünyada ilerlemeyi boşuna ararız.”
Doğu Türkistan’daki gerçekleri görmek için hayatta olsaydı, uluslararası toplumu Doğu Türkistan’da Çin komünist rejimi tarafından işlenen zulmü durdurmaya çağırmak için birçok kitap yazmış olurdu.
Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği, Doğu Türkistan’ın çıkarlarını korumak için kurulan meşru bir kurum olarak, tüm uluslararası toplum üyelerini, ülkeleri, kurumları, medyayı ve Kamuoyunu Doğu Türkistan halkının İnsan Hakları için ayağa kalkmaya çağırıyor.
Çin’in acımasız soykırım politikalarının milyonlarca kurbanını temsil eden bir kurum olarak Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği, BM de dahil olmak üzere uluslararası toplumdan, Çin komünist rejiminin Doğu Türkistan’da son 70 yıldır işlediği kanıtlanmış soykırım ve insanlığa karşı suçların derhal soruşturulması çağrısında bulunuyor.

Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği
10 Aralık 2022

Facebook
WhatsApp
Twitter
LinkedIn
Pinterest