Doğu Türkistan’ın Çin Tarafından İşgalinin 71.Yıl Dönümü Münasebetiyle Basın Açıklaması

01 Ekim 1949 Tarihinde Çin Doğu Türkistan’ı hukuksuz bir şekilde işgal ederek, günümüze kadar süregelen sayısız insanlık suçunu ve insan hakları ihlallerini gerçekleştirmiştir. Bu işgali eline 1000 yılda bir düşecek fırsat olarak gören Çin, Doğu Türkistan’a ayak bastığı ilk günden itibaren kendisinin bir işgalci olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Günümüze kadar meydana gelen bütün hak ihlallerinin nedeni, o gün meydana gelen işgaldir. Çin yönetimi yaptığı her uygulamada, attığı her adımda Doğu Türkistanlıların aleyhine çalışmıştır. Doğu Türkistan’ı en kısa sürede Çinlileştirmek, demografik yapıyı değiştirmek için bir saniye bile durmamıştır. Hiçbir zaman propagandalarında söylediği gibi barış içinde birlikte yaşamayı denememiştir. Devamlı olarak kendi yasalarını çiğneyerek, Doğu Türkistanlılara ikinci sınıf muamelesi ve kölelik muamelesi yapmıştır. Bütün temel insan hak ve hukukunu hiçe saymıştır. Devlet gücünü şantaj, tehdit, istismar, öldürmek ve hapsetmek için kullanmıştır. Doğu Türkistanlıları fakir bırakmak, eğitimsiz bırakmak ve kültüründen uzaklaştırıp asimile etmek için elinden gelen her şeyi yapmıştır. Doğu Türkistan toprakları üzerinde onlarca kere nükleer denemeler yaparak memleketimizin doğasını geri dönüşümü mümkün olmayan zararlara uğratırken, insan sağlığını hiçe saymıştır. İmzaladığı bütün insan hakları ve iklim anlaşmalarını çiğnemiştir. Doğu Türkistanlılar üzerinde sistematik asimilasyon ve sindirme projeleri yürütmüştür.

Bağımsız uluslararası kuruluşların araştırmalarında belirtildiği gibi, 2017 senesi Nisan ayından itibaren Çin Doğu Türkistanlılar üzerinden kitlesel tutuklamalar gerçekleştirerek en az 3 milyon insanı toplama kampına kapatırken, milyonlarca aileyi ortadan kaldırmıştır. En az 2.5 milyon çocuğu yetimhanelere kapatarak Çinlileştirmeye devam etmektedir. Toplama kampı şahitleri Çin’in eğitim kampı olarak tanıttığı yerlerin bir ölüm kampı olduğunu ifade etmiştir. Bölgeye giden bağımsız gazeteciler ise toplama kamplarını adeta cehennem olarak tarif etmiştir. Kampa atılanların en az 25%’i kadın olmakla birlikte Toplama Kamplarının dışında kalan çok sayıda Doğu Türkistanlı genç kızları Çinlilerle zorla evlendirmektedir. An itibariyle Çin bir ulusu topyekûn ortadan kaldırmak için Doğu Türkistanlılara soykırım yapmaktadır. Bu soykırım şu şekilde yürütülmektedeir:

1.Öldürme

2.Toplu Yok Etme

3. Köleleştirme

 4.Nüfusu Sürgün Etme Yolu İle Çin’e Nakletme

5.Hapis Etme Niteliğinde Topluca Özgürlükten Mahrum Bırakma

6. İşkence

 7.Irza Geçme, Cinsel Kölelik, Fuhşa Zorlama

8.Zorla Hamile Bırakma ve Zorla Kürtaj Etme, Kısırlaştırma

8. Irk Ayrımcılığına Dayalı, Etnik Temizlik

9. Zoraki Kayıp

10.Tıbbi ve Biyolojik Denemelere Maruz Bırakma

11.Organ Çalma

Bütün bunlar 9 Aralık 1948 tarihinde kabul edilen ve 12 Ocak 1952 Tarihinde yürürlüğe girmiş olan “Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi”nin 2. Maddesine, Roma Statüsü’nün 6. Maddesi ve Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü’nün 2. Maddesine tamamen aykırıdır. Ayrıca soykırım suçu uluslararası hukuka göre çok ağır bir suçtur. Bu nedenle soykırım yapmak ile Soykırıma destek olmak, Soykırıma kışkırtmak, Soykırımı aklamak da aynı suç niteliğindedir. Çin, Doğu Türkistan’da 71 yıllık işgal sürecinde adım-adım soykırıma hazırlık yapmıştır ve son 3 yılda alenen soykırım yapmaktadır.

Biz Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Cemiyeti olarak, başta Türkiye Vumhuriyeti Devleti olmak üzere, bütün devletleri, BM’yi, Avrupa Birliğini, NATO’yu, İslam İşbirliği Teşkilatını, Türk Konseyini, Af Örgütünü ve Bütün İnsan Hakları İzleme Örgütlerini bu soykırımı durdurmak için acil girişimde ve müdahelede bulunmaya davet ederiz.

Facebook
WhatsApp
Twitter
LinkedIn
Pinterest